“Know-How Ne Demek?” sorusuna detaylı cevap vermeden önce öncelikle, know-how terimi ile okullarda öğrenilen kitabi bilgiden ziyade, gerçek çalışma hayatındaki pratik bilgileri kast ettiğimizi belirtmeliyiz. Know-how ile edinilen bilgiler, yaşayarak ve çalışarak öğrenilir ve öğretilir. Bu şekilde öğrenilen bilgilerin edinilmesi zordur; ancak belli bir alanda uzun süre zaman ve emek harcayarak öğrenilir. Bu bilgi ve deneyimler şirkete rekabet avantajı sağlar.
Hukuk dünyasında “know-how” ile edinilen bilgi, beceri ve uzmanlık, patent ve telif hakkından farklıdır. Fikri haklardan farklı olarak “know-how” bilgileri, gizli tutulması gereken ticari bilgilerdir. Bu bilgiler içerisinde çizimler, süreçler, metodlar, teknikler, veriler ve derlemeler bulunabilir. Firmalar arasındaki haksız rekabetin önüne geçilmesi için bu tür ticari sırların süresiz olarak gizli tutulması gerekmektedir. Geniş anlamıyla know-how, kamuya açık olmayan, sadece bir grup insan tarafından bilinen ve uygulanan bilgileri ifade eder.
Pellentesque elit arcu, finibus ut rutrum vel, dapibus eget nisi. Suspendisse at venenatis arcu, et accumsan ante.
Know-how bilgisinin ticari sır olarak hukuki de bir önemi olduğunu öğrendiğimize göre, know-how ile patent arasındaki farkları merak ediyor olabilirsiniz. Know-how, korunması gereken gizli ticari bilgileri içeriyor da olsa, patentten farklıdır.
Patent, özellikle bir keşfin ya da bir ürünün yapımı, kullanımı, veya satımı konusunda başka kişilerin de aynı keşif veya ürün konusunda yasal olarak dışlama hakkı tanıyan bir fikri mülkiyet hakkıdır. Daha önce de belirttiğimiz gibi know-how ise fikri mülkiyet hakkından bir nebze farklıdır; “özel fikri mülkiyet” veya “ticari sır” olarak geçmektedir; güven hukuku kapsamında koruma altına alınabilir. Bu bağlamda, patentlerin dünyaya yasal yollardan duyurulması gerekmektedir. Know-how bilgilerinin ise tam aksine gizli kalması gerekmektedir.
Benzer şekillerde, yayınlanması gerektiğinden patent oluşturmak ücretlidir; zaman ve emek gerektirir. Fakat patent süreli olabilir; süre bittiğinde patent koruması da biter. Yayınlanması gerekmediğinden know-how ise ücretsizdir ve süre kısıtlaması yoktur. Patentlerin, ticari markaların, teliflerin ve ticari sırların kapsamı ve korunması ülkeden ülkeye değişiklik gösterebilir.
Ticari sırların korunması için mümkün olduğu yerlerde patent ve telif alma yoluna gidilebilir. Mümkün olmadığı durumlarda veya gizli bilgilerin patent yayını ile kamuya ilanının istenmemesi durumunda, bilgilere erişebilecek kişilerle gizlilik sözleşmesi yapılması büyük önem sarf etmektedir. Ayrıca, çalıştığınız ofis veya depolarda güvenlik görevlileri ve güvenlik kameraları bulundurmak, çalışanlara özel kimlik taşıması zorunluluğu getirmek gibi önlemler almak da ticari sırların korunması açısından size destek olabilir.
Çalışanlar için iş sözleşmelerine konulan rekabet yasağı da bir şirkete ait ticari sırların rakip bir şirkete taşınmasını engeller. Bu madde kapsamında, mevcut iş yerinden ayrıldıktan sonra eski çalışan belli bir süre dilimi boyunca şirketin direkt rakipleriyle iş akdi imzalayamayacağı gibi, aynı sektörde kendine ait bir şirket de kuramaz. Genel olarak tüm çalışanların şirket içerisinde öğrendiği bilgileri şirket içerisinde çalıştığı süre boyunca ve şirketten ayrıldıktan sonra dahi gizli tutması sözleşmeler dahilinde koruma altına alınabilir.
Fiziksel önlemlerin yanı sıra, dijital ortamda da ticari sırların korunması için internet sitenizin, altyapınızın ve bulut sistemlerinizin güvenli sertifikalarla koruma altına alınması gerekmektedir. Ayrıca çalışanlarınızın bilgisayarlarında da güvenlik açığı bulunmaması için virüs koruması, ve rutin aralıklarla şifre değişimi gibi önlemler alınmalıdır.
Know-how sayılabilecek bilgilerin yayılması durumunda, know-how bilgisine sahip olan şirket, grup veya kurum, ticari sırların kötüye kullanımı ve yayılması durumundan dolayı maddi veya manevi tazminat talep edebilir.
No comments yet.